19 Ekim 2015 Pazartesi

İzlenebilecek Güzel Bir Animasyon Filmi - Jack Et La Mécanique Du Coeur

Yine bir film yazısı ile buradayım. Birkaç arkadaşımdan güzel yorumlar,sözler duyunca ve epeydir bir animasyon filmi seyretmediğim için fransız yapımı olmasına rağmen şans verip izlediğim bir animasyon filmi oldu. 10dk geçsin sıkılırsam kapatırım deyip vaktin nasıl geçtiğini anlamadan bir bakmışım ki ilk 40dksı çoktan geçmiş filmin.


Fransız filmlerini pek sevmem. Duyguyu mu tam veremiyorlar,  fransızca bana hep soğuk itici gelmiştir ondan mı,oyunculardan dolayı mı bilmem ama hep bir ön yargım vardır. Öyle de olsa şans verdim bu filme. İyi ki de vermişim. Gerçekten güzel, hoş, sevimli hem de duygusal bir animasyon filmi olmuş. Vaktin nasıl geçtiğini anlamadan, hem eğlenerek, hem de duygusallaşarak izleyeceğiniz bir film. İzledikten sonra hoş bir duygu bırakıyor ardından.


Kalpten sevmenin gerçekten var olduğunu, aşkı, gerçek bir kalbe sahip olunmada sevilebileceğini anlatan güzel bir animasyondu. Şarkıları da bir o kadar eğlenceliydi.


Film hakkında; fragmanı için :)))  tıklayınız.
Yapımı:      : 2011- Fransa
Tür            Animasyon, Dram ,  Macera
Süre          94 Dak.
Yönetmen  
Senaryo    Mathias Malzieu
Yapımcı    


Ben izleyin derim ve yazımı da sonlandırırım :)
Allah'a emanet olun. Kendinize iyi bakın. Bir tebessüm alın öyle gidin :) :) :) 

14 Ekim 2015 Çarşamba

Romantik - Dram Hint Filmleri - Aashiqui 2

Yine bir hint filmi ve yine gözyaşları...

'Onun zaafı içkiydi, seninkisi ise O'



Geçen gün izlediğim hint filmlerin müziklerini dinleyeyim derken bir şarkı gözüme çarptı ve onu tıkladım.Şarkı ilk andan aldı beni içine ve not aldım filmi izleyeyim diye. Dün filmi izledimm. Çok güzel,ağlamalı ve harika müzikleri olan bir film.Filmin verdiği mesaj,replikleri çok güzeldi. İşte etkilendiğim o şarkı için :))) buraya tıklayınız. Şarkıyı dinledikten sonra izleyeceğinize eminim ;)



Hint filmleri genelde ilk başta eğlendirir,son sahnelerde öyle bir güzel ağlatır ki. Bunu çok iyi yapıyor bollywood. Oyunculuklarına diyecek laf yok zaten, çok iyi veriyorlar duyguyu. Beni en çok etkileyen zaten o film şarkıları. Abi bunlar o duygı o sese nasıl o kadar iyi yansıtabiliyorlar anlamış değilim. İlk defa dinlerken anlamını anlamasam bile o kadar etkileniyorum ki gözyaşlarımı tutamıyorum.

Film bir bollywood filmine kıyasla kısaydı.Bu beni hem şaşırttı hem çok sevindirdi. Genelde 3saat ve üzeri olduğu için izlemekten hep vazgeçiyorum hint filmlerini. Neyse ki 2 saatti film ve zaten akıcı olduğu için bittiğini hiç anlamıyorsunuz.



Neyse bir hint filmi severseniz zaten hiç durmayın gidin izleyin, eğer romantik,dram türünü seviyorsanız çok güzel bir film sizi bekliyor derim. İyi seyirler :)

Film en sevdiğim 2.şarkı anlamı mükemmel kesinlikle dinleyin derim ''Sen benim huzurum,Sen benim derdimsin, Şimdi sadece benim aşkımsın'' onun için de :))) buraya. 
Yapımı:: 2013 - Hindistan
Tür:: Dram, Müzikal, Romantik
Süre::132 Dk.
Yönetmen: Mohit Suri
Aditya Roy KapoorShraddha Kapoor, , 



Allaha emanet olun. Kendinize iyi bakın. Bir tebessüm alın ve öyle gidin :) :) :)

8 Ekim 2015 Perşembe

ALEV DENEYLERİ - THE MAZE RUNNER 2

Sıcak sıcak yorumlarımı yazayım dedim. Filmi dün izledim en yakın arkadaşımla. Çok merak ettiğim bir seri filminin 2.filmiydi. Serinin birinci filmini vizyondayken izlememiştim. Bu tarz filmleri ilk başlarda sevemedim. İlk uyumsuz filmiyle bu tarz filmleri sevmeye ve seyretmeye başladım. Labirent filmini de aynı tarzlarda olduğunu öğrendikten sonra izledim ve film bittiğinde 2.si çıkmış mı ne zaman çıkacak hemen izlemeliyim diye araştırmalar yapmıştım. Veee sonunda dün izledim :)


Ben filmi çok beğendim. Oyuncu kadrosunu da çok sevdiğim için ve bu kadroyu özlediğim için de izlemek çok güzel ve keyifli oldu. 3D olması benim için dezavantajdı çünkü gözlerimi çok yoruyor izlerken. Bir dezavantajı da çok uyuz ve sinir oldum filmin dublajlı olmasıydı. Yabancı filmleri altyazılı izlemeyi sevenlerdenim bende. Dublajlı olduğunu görünce vazgeçip ertelemeyi düşündüm. Altyazılı seansı olan bir yer bakacaktım. Arkadaşım girelim olsun dedi. İyi ki girmişiz. Seslendirenler gayet iyiydi. Öyle kulağımı tırmalayan, garipsediğim bir ses olmadı. Dublajlı halini de beğendim filmin. 


Bu 2. seri aklımızda takılı olan bazı sorulara da cevap verdi. Bu arada serinin kitaplarını hiç okumadım.Eminim kitap daha güzeldir.Çünkü genelde kitaptaki şeylerin bir çoğu yansıtılamıyor ve eksik kalıyor. Kitap okurken kafamızda canlandırdığımız sahnelerle filmde gördüğümüz sahneler apayrı çıkıp üzülebiliyoruz. Filmin kalitesine, sahnelerin çekimine diyecek laf yok her şey harikaydı.Film son sahnesi yıktı beni yaa bu seride en sevdiğim karakter Minhoy'du, nasıl kurtaramazlar? :P Salon da isyan edip gözlüğü çıkarıp '3.filmi izlemem yaa sinir oldum Minhosuz olmaz' dedim :).Biraz spoi oldu daha fazla spoi vermeden bitireyim gidin izleyin derim. Birinci filmi izlemediyseniz hemen izleyin zaten kendinizi tutamayıp 2.filme gideceksiniz :) 


Filmin traileri için :))) tıklayınız. 

Film hakkında ;

    Labirent: Alev Deneyleri
    Yayın tarihi18 Eylül 2015 (ABD)
    YönetmenWes Ball
    Tür: Macera, Bilimkurgu, Aksiyon
    Süre2 saat 12 dakika
    Uyarlandığı eserAlev Deneyleri
    Öykü: James Dashner
    Oyuncu Kadrosu: Dylan O'Briean (Thomas)
                                 Kaya Scodelario (Teresa)
                                 Thomas Brodie Sangster
                                 Ki Hong Lee (Minho) 
                                 Giancarlo Esposito (Jorge)
                                 Rosa Salazar (Brenda) 

Bu tarz filmlerin son zamanlarda daha çok meydana çıkması kafam da soru işareti bırakmıyor değil. Belki 100 yıl belki daha kısa zaman içinde bu tarz deneyler yaşanması mümkün değil mi? Çok uzatmayayım bu konu hakkında da araştırma yapıp blog yazasım var. Merak etmiyor değilim :)

Allah'a emanet olun. Bir tebessüm alın öyle gidin :) :) :) 

6 Ekim 2015 Salı

Her Derde Deva KOMBU ÇAYI !!!

Yaklaşık 3 ay önce keşfetti bizim aile bu çayı. Bir tanıdığımızın tavsiyesiyle annemler de istedi ve biz de kombu çayından içmeye başladık. Özellikle ablam ve abim çok istekli bir şekilde her gün içmeye çalışıyorlar. Ben pek tadını sevemedim ama araştırmalarımdan sonra birçok şeye fayda sağladığını öğrendikten sonra içmeye ve kullanmaya karar verdim. Elimden geldiği kadarıyla da herkesle paylaşıyorum ve de bloğumda da yer vermek istedim.

Kombu Çayı (Kombucha), ilaç olarak kullanılan fermente edilmiş çay.
Bakteri ve mayalardan oluşan çayın önemli içeriği Kombucha denilen çay mantarıdır. Doğu Asya'da ortaya çıkmış, Almanya'ya 19.yüzyılın başlarında Rusya üzerinden ulaşmıştır. Mantar, düz bir diske benzer, jelatine benzer bir zardan oluşur. Kombucha mantarı çay ve şekerden oluşan besleyici bir solüsyonun içinde yaşar ve bu sıvı içinde sürekli olarak ürer. Mantarımsı tabaka çayın bütün yüzeyine yayılır ve daha sonra kalınlaşır. Mantar sürekli üreme eğilimindedir (Vikipedi).
Yapılışı
3 litre içme suyu (şebeke suyu önerilmez) kaynatılır. Kaynarken içine 1.5 su bardağı toz şeker ilave edilip 5 dakika daha kaynatılır ve ocak söndürülür. Çaylar üzerine ilave edilir ve 15 dakika demlemeye bırakılır. 15 dakika sonra çaylar temiz bir silikon ya da metal kaşıkla alınır ve çay soğumaya bırakılır. Çay mayalamaya bırakılacak cam kavanoza dökülür. Oda sıcaklığına gelmiş çaya kültür hafifçe soğuk ya da ılık suda yıkanarak çayın üzerine bırakılır ve ağzı hava alacak bir bez ya da peçete ile kapatılır ve ağzına lastik geçirilir (Tarihçesi ve daha fazlası için).



Veeee işte her derde deva Kombu çayının faydaları; 

*Ciltteki kırışıklıkları, çilleri ve kahverengi lekeleri yok eder.
* Deri nemlendiricisi görevi görür, (Kombu çayı içilerek kullanırken cilde faydalı ise de, deri dışından tatbik edildiğinde de çok etkilidir. Fazla mantarlar blenderdan geçirilerek harika bir cilt bakım kremi elde edilmiş olur.)
* Deriye spreyle ya da sürülerek uygulandığında antibakteriyel asit tabakası görevi görür.
* Vücut ağırlığını düzenler, yağları yok eder.
* Susuzluğu giderir ve egzersiz sırasındaki performansı artırır.
* Mantar türü enfeksiyonlara (candida gibi) karşı savaşır.
* Kapsamındaki antivirütik ve antibiyotik özellikler sayesinde iltihabi durumları yok eder.
* Cinsel potansiyeli canlandırır.
* Menapoz rahatsızlıklarını düzene sokar.
* Deri üzerindeki yaraları tedavi eder.
*Ömrü uzatır.
* Tüm salgı bezlerini ve hormon savunmasını uyarır.
* Vücutta sağlıklı bir pH dengesi sağlar.
* Vücuttaki atık madde ve zehirli maddelerin suda çözülebilir hale gelerek atılmasını sağlar
* Kan dolaşımını hızlandırır.
* Metabolizmayı uyarır.
* Kalp atış ritmini düzenler.
* Uykusuzluğu giderir.
* Mikrobik ishali durdurur.
* Koliti tedavi eder.
* Koruyucu bağırsak mikroplarını sağlayan sağlıklı bakteriler ve kolon oluşturur.
* Saç uzamasına yardım eder, kelliği engeller, gri saçın rengini koyulaştırır.
* Görüşü kuvvetlendirir.
* Korneada oluşan formasyonları ve kataraktı giderir.
* Epstein-Barr virüsüne dayanan kronik yorgunluk hissini tedavi eder, öpüşme hastalığı (mononucleosis) iltihaplanmasını iyileştirir.
* Kan sayımını normalize eder.
* Akciğerlerdeki bronşiti, öksürük ve balgamı gideririr.
* Bademcikleri tedavi eder (sirkeleşmiş çay, gargara şeklinde kullanılabilir).
* Kan damarlarını genişleterek ve kardiak kasını uyararak kalp problemlerini giderir.
* Adale ağrılarını giderir.
* Baş ağrılarını yok eder.


Daha yazamayacağım bir sürü faydaları var daha fazlası için buraya  tıklayın :)
Bence sizde hemen bir yerden tanıdıklarınız da varsa isteyin, alın ya da internet üzerinden satışı olan sitelerden sipariş edin. Zaten bir kere aldıktan sonra kendiniz evinizde yetiştirip içeceksiniz. 
Benden bu kadar umarım yararlı olmuştur paylaştıklarım :)
Allah'a emanet olun :) Kendinize iyi bakın :) Bir tebessüm alıp öyle gidin :) :) :)

5 Ekim 2015 Pazartesi


Sonundaaaa :)

Bu sefer emin kararlı adımlarla açtım bloğu, bu sefer istikrarlı olacak blog ve yazılarımı yazmaya büyük bir istekle başlayacağım. İlk açtığım bloğu bir ay içinde kapatmıştım.  Nedeni  yanlış zamanda açmış olmam. Üniversitemin son dönemiydi ve yoğun bir şekilde projelerle, raporlarla, sunumlarla uğraşıyordum. Vize finallerim bittikten sonra boşluğa düşüp yazma isteği gelmişti. Aslında bu istek uzun zamandır vardı ama ben hep erteliyordum. Bloğu açtım ama yine zaman bulamadığımdan ilgilenemeden kapatma kararı aldım birkaç yazı da paylaşştım oysaki. Ama bu bloğu emin bir şekilde ve kendime söz vererek yazılarımı kimse okumasa bile sadece kendim için kendimi rahatlatmak içimdekilerini paylaşmak adına yazacağım takii içimdeki bu yazma aşkı son bulana kadar :)

Bloğun ismini çok düşündüm, kendimi yansıtan ve insanlara da pozitif bir duygu oluştursun diye Tebessüm Sepeti adına karar verdim. Ve bu blogta yaşamınızdaki, yaşamımdaki, yaşamımızdaki her şeyden ufakta olsa benim gözümden yazılar bulup okuyacaksınız. Kitap, film, dizi, yemek, gezi, sosyal aktivite, duygular, bilgiler gibi birçok şey umarım bol bol sevilir ve okunur yazdıklarım :)

Hadi o zaman başlayalım vee bir Tebessüm alıp öyle devam edelim :)


Allaha Emanet Olun :) Hoşçakalın :) Bir dahaki yazımda görüşmek üzere :)